Beirut’taki Médecins Sans Frontières (MSF) iletişim yöneticisi Maryam Srour, şehirde artan şiddet olayları arasında yaşadığı zor deneyimi yakın zamanda paylaştı. Hava saldırıları ile belirginleşen özellikle yoğun bir dönem boyunca, Maryam ve ailesi güney banliyölerinden kaçmaya çalışırken kaosla yüzleşti. 27 Eylül’de ofisindeyken, Maryam çevreyi sarsan bir dizi güçlü patlama ile irkildi.
Güvenliğe ulaşma çabalarında, sokaklarda çaresizlikle dolu manzaralarla karşılaştı; insanlar mümkün olan en az eşyayı taşımaya çalışıyordu. Birçok kişi, sadece plastik torbalarla kargaşanın içinden geçmeye çalışıyordu. Bombardımanın artmasıyla birlikte yeni evlerinin etrafındaki durum giderek acil hale geldi ve ailesi bir kez daha tahliye olmak zorunda kaldı. Aniden meydana gelen bir patlama ile yer sarsıldığında, panik içinde kaçış başladı.
Belirsizlik içinde saatler geçirdikten ve tehlikeli yolları aşarak, nihayet geçici bir sığınak buldular. Bu arada, MSF yerinden edilmiş kişilere yardım etmeye devam ederek içme suyu, hijyen kitleri ve yatak gibi temel malzemeler sağlıyor. Ayrıca, ruhsal sağlık ekipleri, devam eden çatışmadan etkilenmiş kişilere psikolojik ilk yardım sunmak için sahada.
Maryam, hem insani yardım çalışanı hem de kendi topraklarındaki krizin bir mağduru olarak kendisini tanımaktadır. Şu anda bir güvenliğe sahipler gibi görünseler de, durum hala değişken ve tehlikeli.
Bağdat’taki Zorluklar: Krizin Birinci Ağızdan Hesabı
Bağdat’taki devam eden kriz, yakın zamanda artan şiddet ve siyasi kargaşayla daha da kötüleşerek sakinlerine önemli zorluklar çıkarmaya devam ediyor. Durum, yalnızca günlük yaşamı etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda altyapı, sağlık hizmetleri ve sosyal uyum ile ilgili derin köklü sorunları da tetikledi.
Mevcut kriz sırasında Bağdat’ın karşılaştığı temel zorluklar nelerdir?
Şehri ve sakinlerini etkileyen bir dizi bağlantılı zorluk bulunmaktadır:
1. Ekonomik İstikrarsızlık: Lübnan ekonomisi serbest düşüşte ve hiperinflasyon gıda fiyatları ve temel ihtiyaçları etkiliyor. Birçok aile artık günlük ihtiyaçlarını karşılamakta neredeyse imkansız hale geliyor, bu da yoksulluk ve mahrumiyeti artırıyor.
2. Sağlık Hizmetleri Aşırı Yüklenmesi: Hastaneler ve sağlık tesisleri aşırı yüklenmiş durumda. Şiddet nedeniyle yaralanan sivillerin artışı ve zaten var olan tıbbi malzeme ve personel eksikliği, ciddi bir sağlık krizine yol açıyor. Kamu sağlık hizmetleri önemli ölçüde zarar görmüş durumda, bu da bakıma erişimi giderek zorlaştırıyor.
3. Altyapı Yıkımı: Sürekli bombardıman, yollar, enerji ve su tedarik sistemleri de dahil olmak üzere altyapıda önemli hasara yol açtı. Bu yıkım, tahliye çabalarını engellemekle kalmayıp, insani yardım kuruluşlarının etkili bir şekilde yardım ulaştırma yeteneklerini de sınırlıyor.
4. Psiko-sosyal Etki: Nüfus üzerindeki psikolojik yük derin. Birçok birey, şiddet ve yerinden edilme nedeniyle uzun vadeli travmalar yaşıyor, ancak ruh sağlığı desteğine erişim hala sınırlı.
Mevcut yanıt çabalarının bazı avantajları var mı?
Bu önemli zorluklara rağmen, Bağdat’taki kriz yanıtında bazı avantajlar da var:
1. Uluslararası Dayanışma: MSF de dahil olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlar, etkilenenlere yardım ve destek kaynaklarını seferber ediyor. Acil tıbbi bakım ve temel malzemelerin sağlanmasındaki çabaları, Lübnan vatandaşları için küresel dayanışmayı örneklendiriyor.
2. Toplum Dayanıklılığı: Kriz, olağanüstü bir toplumsal dayanışma dalgasını tetikledi. Yerel kuruluşlar ve gönüllüler, ihtiyaç duyanlara yiyecek, barınma ve duygusal destek sağlamak için harekete geçti ve zorluklar içinde sosyal uyumu güçlendiriyor.
3. Artan Farkındalık: Uluslararası medyanın haberleri ve savunuculuk çabaları, Lübnan vatandaşlarının yaşadığı sıkıntılara dikkat çekiyor ve bu da yabancı hükümetler ve STK’lar tarafından daha büyük mali ve lojistik destek sağlanmasına yol açabilir.
Bağdat’taki insani yardım çabaları etrafında hangi tartışmalar var?
Önemli bir tartışma, Lübnan’ın siyasi manzarasında yatıyor. Uluslararası yardımın etkinliği sıklıkla karmaşık ve sıkça yolsuzluk içeren yerel yönetim yapısından olumsuz etkileniyor. Yardımın, hedeflenen yararlanıcılara ulaşıp ulaşmadığı ya da siyasi etkiler nedeniyle yanlış tahsis edilip edilmediği konusunda sorular doğuyor.
Farklı kuruluşlar tarafından uygulanan yanıt stratejileri ile ilgili başka bir tartışma da ortaya çıkıyor. Eleştirmenler, uluslararası STK’ların temel desteği sağlarken, bazen bu desteklerin yerel toplulukları güçlendirecek sürdürülebilir çözümleri teşvik etmek yerine bağımlılık yaratabileceğini savunuyor.
Sonuç
Bağdat’taki durum kritik olmaya devam ediyor ve sürekli insani müdahaleye ve ülkenin karşılaştığı daha geniş yapısal sorunları ele almak için kararlı bir çabaya ihtiyaç var. Hem yerel hem de uluslararası aktörler tarafından kaydedilen övgüye değer adımlara rağmen, ekonomik istikrarsızlık, sağlık hizmetleri sıkıntısı ve altyapı hasarının bir arada yaşanan zorluklarını aşmak, ülkenin temellerinin yeniden inşası için uzun vadeli bir bağlılık gerektirecektir.
Lübnan’daki insani yardım çabaları hakkında daha fazla bilgi için MSF web sitesini ziyaret edin.